Aşıkpaşaoğlu Tarihinde Karamürsel

Aşıkpaşaoğlu Tarihinde Karamürsel

Aşıkpaşaoğlu Tarihi [i]

15.Bab

 

Bu Bab Osman Gazi’nin Kanunu Hükümlerini Bildirir.

 

Osman Gazi: “Kime bir tımar verirsem elinden sebepsiz yere almasınlar. O ölünce oğluna versinler. Çok küçük dahi olsa versinler. O, Savaşa yarayacak hale gelinceye kadar sefer vaktinde hizmetkarları sefere gitsin. Her kim bu kanunu tutarsa Allah razı olsun. Eğer neslime bu kanundan başka bir kanun koyduracak olurlarsa  edenden ve ettirenden Allah razı olmasın”dedi. ( Karamürselliler Vakfının notu: Karamürsel arazisi Karamürsel beye tımar olarak verilmiştir. )

 

22.Bab

 

Elhasılı İzniğe rahatlık vermez oldular. Bir taraftan Konur Alp, Ak Yazı ile, bir taraftan Akça Koca, İzmit tarafı ile meşgul idi. Bu uçlar gayet işler oldu. Bu gaziler öyle uğraşıyorlardı ki alınması muhakkaktı. Geceleri uyku uyumazlar, gündüz at sırtından inmezlerdi.

Bu uçlarda bunlar uğraşırlardı ki buraları Müslüman ülkesi edeler ve zamanla kendi adları anıla.

 

30.Bab

 

Orhan Gazi, askerini aldı, İzmit’e vardı. Çünkü Gazi Rahman geldiği zaman İzmit’in nasıl alınabileceğini ona bildirmişti. Asker toplanınca Bursa’dan Yenişehir’e çıktılar. Sürdüler, Geyve’ye indiler. Oğlu Süleyman Paşa’yı Alp Suyunda buldular. Ayan gölünün kenarı olan Aydos’taki gaziler geldiler. Orhan’ı karşıladılar. Sürdüler, İzmit’e vardılar. Onun sahibi bir kadındı. İstanbul tekfürü ile yakınlığı vardı. Adına Yalakonya[ii] derlerdi. Yalova’nın sahibiydi. Deredeki hisar onundu. Bir kardeşi vardı. Adına Kalayon[iii] derlerdi. Yukarı sırttaki hisar onundu. Şimdiki zamanda Türkler ona Koyun Hisarı derler. Bunların hisarının üzerine Türkler vardı. Savaşırken Kalayon’un göğsüne ok dokundu. Acı duymadan öldü.

Orhan Gazi geldi. İzmit yakınına kondu. Kadın dedi ki: “Ben bu Türkler ile savaşmam. Onun için ki eğer bunlar bizden öldürürlerse ölen gitti. Yerinde kalandan fayda ne? Eğer biz bunları öldürürsek bunlarla kan düşmanı oluruz. Kıyamete kadar savaşmak gerek.” Kadının bir yarar kişisi vardı. Onu gönderdi: “Andlaşalım. Bize ziyanınız dokunmasın. Hisarı da verelim” dedi. Orhan Gazi de kabul etti ki o kadın her nesi varsa alsın ve hisarı teslim etsin. Kadın yine haber gönderdi: “Ben gece çıkarım. Beni Türkler’le bekletsin” dedi. Öyle yaptılar. Her kafirin gitmek veya kalmak isteği kendi elinde olsun dedi. İskeleye gemiler getirdiler. İsteklerince doldurdular. Orhan Gazi: “Sakının ki bu kafirlerin bir çöpü gitmesin. Andımızda hain olmayalım” dedi. Yapılan and yerine getirildi. Orhan Gazi de hisara geldi. Aydos’ta oturan gazilerin Hepsi de İzmit’e geldiler. Oturdular.

Orhan Gazi oğlu Süleyman Paşa’yı İzmit’e getirdi. Kiliseleri mescit yaptı. Bir kiliseyi de medrese yaptı. Şimdi dahi medresedir.

Kara Mürsel derler ki bahadır vardır. O kıyıyı ona tımar verdiler. Orasını tımarlara bölüştürdüler. Tımar erlerini kıyıya getirdiler ki İstanbul’dan gemi çıkıp memleketi vurmasın.

Yalova’yı da tımar verdiler. Akça koca ile olan gazileri buraya topladılar. Ermen Pazarı’nı[iv] Yahşılu’ya[v] verdiler. Kandıra ilini Akbaş’a verdiler. Bunların neslinden şimdi dahi vardır. Fazlullah Kadı ki Gebze’de tekkesi vardır, o Akça Koca’nın neslindendir.

Kocaeli’nin, Ak Yazı’nın Konurapa’nın ve Bolu ilinin hepsinin fethinin aslı ve gerçeği budur.


[1] Aşık PaşaOğlu Tarihi, Atsız, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları:2100, Bilim ve Kültür Eserleri Dizisi: 411, Tarih Dizisi: 1,İstanbul,1992 Bab’lardan sadece ilgili bölümler alınmıştır.

[1]Yahut: “Belkonda”

[1] Yahut: “Kalbon”

[1] Yahut: “Yazıdanı”

[1] Yahut: “Tahtalu’ya”


[i] Aşık PaşaOğlu Tarihi, Atsız, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları:2100, Bilim ve Kültür Eserleri Dizisi: 411, Tarih Dizisi: 1,İstanbul,1992 Bab’lardan sadece ilgili bölümler alınmıştır.

[ii]Yahut: “Belkonda”

[iii] Yahut: “Kalbon”

[iv] Yahut: “Yazıdanı”

[v] Yahut: “Tahtalu’ya”