+90 262 454 11 44
info@karamurselvakif.org
Kimler Ne Yaptı
Zamanın başbakanına, Subaşı Belediye Başkanı,Altınova , Tavşanlı, Çavuşçifliği, Havuzdere muhtarları 05 Haziran 1995 günü çektikleri faksla,beraber gülüp beraber yaşadığımız İlçemiz Karamürsel’den kopartılmanın kendilerini çok üzdüğünü, Karamürsel’den ayrı olarak Yalova’ya bağlanmak istemediklerini,ya hep ya hiçin, düşünceleri olduğunu bildirdiler.
Tavşanlı,Havuzdere,Ayazma,Geyikdere,Çavuşçifliği,Ahmediye,Örencik,Sermayecik,Tevfikiye,Fevziye,Aktoprak,Karadere.Tokmak Köy muhtarları ile Subaşı Beldesi ve Kaytazdere Beldesi muhtarları Kocaeli Milletvekillerine gönderdikleri yazılarda,Nüfusu 2000’i aşan köylerde bile belediye olmanın halk oylaması ile yapıldığını ama 3 belde, 14 köy 20 000 kişinin yaşamını yakından ilgilendiren hususta katılımcı demokrasinin yaygınlaştırılmasına çalışılacağına ben yaptım oldu şeklinde davranılmasının üzüntü verici olduğunu ve bölge insanlarının içine sindiremeyeceğini bildirdiler.
Yalova sınırları içinde kalan
Kaytazdere Belediye Başkanı, Subaşı Belediye Başkanı,Tokmak,,Çavuşçiftliği,Tavşanlı,Fevziye,Ahmediye,Tevfikiye,Soğuksu,Karadere,Aktoprak, Subaşı köyü muhtarları ile Subaşı merkez mahallesi muhtarı Kaytazdere mahallesi muhtarları;
Karamürsel Kaymakamlığına Altınova ilçesine bağlanmak istemediklerini, halkın bu isteği desteklediğini, ilerde doğacak kargaşadan sorumlu olmayacaklarını,ivedilikle halk oyuna baş vurulmasını 21.06.1995 tarihinde talep ettiler.
Zamanın Başbakanı ve Doğruyol Partisi Başkanına gönderilen yazı ile KHK ile ilçe topraklarının %75inin nüfusun %50 sinin ve zenginliklerinin %90 ının kaybedildiği,İlçemize ve halkına bundan büyük kötülük yapılacağını düşünemediklerini bildirerek,Karamürsel,Subaşı, Kızderbent Belediye Başkanları ile Karamürsel ilçe başkanı, sekiz Karamürsel Belediye Meclisi Üyesi,Bir İl Genel Meclisi Üyesi,sekiz parti ilçe yönetim kurulu üyesi ve beş belde parti başkanı,durum düzeltilmezse bu utançla siyaset yapamayacaklarını açıklayarak,partilerinden istifa ettiler.
ANAP,CHP, DSP,DYP,MHP,RP ilçe başkanları ‘Karamürsel Halkına Duyuru’ yayınlayarak, halkı 09.06.1995 günü ‘Karamürsel’i köy olmaktan kurtaralım’ mitingine çağırdılar. Ben yaptım oldu felsefesiyle Karamürsel’in bölündüğü;tarımsal arazileri,yerleşim alanları,ekonomik gelişme alanları,hinterlandı,sanayii,ticareti,Üniversite alanları ,Askeri tesisleri,elinden alınan Karamürsel’in büyük bir köye döndürüldüğü, sakinlerinin de yoksul çobanlığa terk edildiği,böyle bir muamelenin 670 yıllık bir ilçeye reva görülemeyeceği ,birlikte uğraş verilmesi talep edildi.
13.06.1995 günü Zamanın Başbakanına gönderilen yazı ile Karamürsel,Subaşı ve Kızderbent Belediye Başkanları: Bölünme ile en değerli arazilerin ve sanayinin tamamının Yalova’ya verildiği,İlçenin ekonomik ve sosyal olarak elinin kolunun bağlandığı,topografik ve jeolojik yapısının göz önüne alınmadığı,iktidardaki partinin bu kararla oy kaybına uğrayacağı ,Altınova’nın ilçe statüsünün kaldırılması gerektiği ve gerçekçi yolun ilçe bazında referandum olduğu bildirildi.
Belediye Başkanları ile Parti ilçe başkanları ve sivil toplum kuruluşların 21.06.1995 tarihinde aşağıdaki eylem kararını aldı ve uyguladı.
22.06.1998 günü:
1-
2-
3-
23.06.1995 günü:
1-
2-
24.06.1995
1.Karamürselliler taksi,minibüs ve kamyonları ile İlhan Çınar alanında toplanacak,Karamürsel Alp önünden Topçular güzergahına devam edecektir. Topçularda yapılacak konuşmalardan sonra tekrar şehir merkezine dönülecektir.
07.06.1995
Belediye Başkanları, Muhtarlar, İl Genel Meclisi Üyeleri Toplantısı
Karamürsel Belediye Başkanı : “ İçişleri Bakanı ile görüştüm, bölünmeye izin vermeyiz dedim. Cumhurbaşkanı ile görüştüm , üzüldüğünü söyledi. Sorun Kocaeli’nin sorunudur. Büyük tepki gösterirsek sonuç alabiliriz. Geç kalınmaması lazım.”
Kaytazdere Belediye Başkanı: “Referandum sağlıklı bir yol olabilir. Bakanın sözünü tutmamasına üzüldük. Yanlış karara alınmıştır. Bölge mahkemesine baş vuracağım. Birlik içinde olalım.
Ereğli Belediye Başkanı: “Kocaeli Milletvekilleri bu olayı bilerek veya bilmeyerek atladılar.”
Hakkı Şekeröz: “Gönlüm Kocaeli’nden yana ama parçalanmamak için tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla Yalova’ya bağlanalım.
Recai Bayraktar: “Bölünmüşlüğe çare bulmalıyız. Etkimizi nasıl arttırabiliriz. Bunu araştıralım.”
08.06.1995 Karamürsel Belediye Başkanının Basın Açıklaması:
Karamürsel’i böldürmeyiz Yarın Ankara’ya gidip tepki göstereceğiz. Hakkımızı arayacağız. Danıştay’a kadar gideceğiz. Karamürsel’in menfaati için siyasi partiler olarak ta birleşiriz.
Bizlere sorulmadan alınan bu kararı kınıyorum. Bursa Milletvekilleri İznik’i Orhangazi’yi vermezken Kocaeli Milletvekilleri siz nasıl Karamürsel’i verdiniz. Kocaeli bu işe sahip çıkmalıydı.
İcap ediyorsa Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı önünden ayrılmayacağız. Hem ekonomik, hem de manevi açıdan Karamürsel!i mağdur ettirmeyeceğiz.
Her şey Karamürsel içindir. Bu iş tepeden inme oldu. Politikayı bırakabilirim.
12.06.1995 Tarihinde İlçe Siyasi Parti Başkanlarının Müştereken Aldığı Karar
13.06.1995 günü Ankara’da aşağıdaki heyetin Başbakanla görüşmesine:Karamürsel Belediye Başkanı,Kaytazdere Belediye Başkanı, Subaşı Belediye Başkanı, Ereğli Belediye Başkanı, Kızderbent Belediye Başkanı, DYP müstafi İlçe Başkanı,CHP müstafi ilçe başkanı, RP ilçe Başkanı, ANAP ilçe Başkanı, MHP İlçe Temsilcisi
Israrla Başbakandan Karamürsel’in eski haline getirilerek Kocaeli’nde kalınması istenecek, buna imkan olmazsa Altınova belde olarak, köylerle birlikte Yalova’ya geçilmesi kabul edilecek...
19.06.1995 Tarihli Esnaflar Toplantısı
Hakan Ayan: “Beş hazirandan beri tepki faksları çekiyoruz. Eylemler ve miting yaptık, sesimizi duyurduk. En azından siyasi parti teşkilatı ile birlikte istifa ettik. Ulusal basına böylece girdik. Ankara’da Başbakan ‘Yeniden inceleteceğini,haksızlık varsa düzeltileceğini’ söyledi.
Muhtarlar referandum talebinde bulunacak.”
Tarık Bağdat:”Yaptığımız eylemler etkili olmadı. Tabelaların indirilmesi olayı unutuldu. Hakkımızı nasıl alırız? 20 araba kiralayalım, Başbakanlığın önüne gidelim”
Zeki Dalay: “Karamürsel Belediye Başkanı ve Subaşı Belediye başkanı istifa etmelidir. Belediye Meclis üyeleri de istifa etmelidirler. En büyük baskı budur.
Aydın Denizeri: Devlet yolu kapatılabilir .O zaman sesimiz duyulur.”
Rıza Erdoğan: Karamürsel hazretleri huzurunda ölüm orucuna oturalım. Halkımız sessiz kalmayacaktır. Cuma günü herkes kepenk kapatabilir. Basın gelince sesimiz duyulur.
Alpaslan Karabulut: Karamürsel uyanıyor. Beraberlik, demokratik çerçeveler içinde eylemler düzenleyelim. Çözüm olacaksa bende istifa edeyim. Tepkimiz sürerse gündemde kalmaya devam ederiz. Kırkpınar’da pankartlarla yürüyelim.
26.06.1995 Tarihli Tertip Komitesi Toplantısı
Özcan Özalgın: Cumartesi günü yapılan protestolu konvoyumuz ilgi gördü. Kepenk kapama da biraz isteksizlik vardı. İçişleri Bakanı telefonla aradı,13 köyün geri verilmesi için prosedurun başlama talimatını verdiğini söyledi. Kaymakam Kocaeli valiliğine talimat geldiğini bildirdi.
Ahmet Kök: Burada estirilen politik hava ile birlikteliğimizi bozmanın anlamı yok. Bana içişleri Bakanı iki yanlı konuşuyor gibi geliyor. Sayın Bakanın Cumartesi günü size söyledikleri ile bugün Yalova’daki kutlamalarda bizzat yer alması beni tereddüde düşürüyor.
Hakan Ayan: Amacımız sesimizi duyurmaktı. Cuma günü grev ve miting, Cumartesi günü konvoy yaptık. Bu eylemler ses getirdi. Ölüm orucu devam ediyor, basın ilgi gösteriyor. Ankara’ya sesimiz gidiyor. Bundan sonra ne yapacağımızı belirleyelim.
Görüşmelerin sonunda mutabık kalınan kararlar:
a- Tertip Komitesinin 28.06.1995 Çarşamba günü tekrar toplanmasına
b- 29.06.1995 Perşembe günü İlhan Çınar alanında miting yapılmasına, oradan Karamürsel beyin kabrinde ölüm orucu tutanların ziyaret edilmesine
c- 3 - 4 temmuz Karamürsel kurtuluşu şenliklerinin iptal edilmesine,yerine matem programı uygulanmasına
d- 634’üncü Kırkpınar güreşlerinde Karamürsel’in sorununun eylemlerle gündeme getirilmesine.
28.06.1998 Tarihli komisyon toplantısı
Hakan Ayan: “Ankara’da İller Bankası Genel Müdürü ile görüştüm. Genel Müdüre nasıl böyle bir yanlışlık yapıldığını sordum.” Genel Müdür:
- Üç haziranda Başbakanın emriyle İçişleri Bakanlığından il yapılacak ilçelerin evraklarının hazırlanıp, Bakanlar Kuruluna verilmesi talimatını aldık. İl yapılacak 3 ilçenin dosyaları 12 saat içinde hazırlanıp Bakanlar Kuruluna verildi .
Hakan Ayan devamla: “ Geyikdere köyünün durumunu belirtince Genel Müdür hayretler içinde kaldı. Daire Müdürlerinden bilgi aldı. Gelenler hata yapıldığı konusunda hemfikir olunca, hemen ek bir kararname hazırlanmasını istedi. Bende kesinlikle böyle yapılmaması gerektiğini, 3 belde ve 13 köyün tekrar Karamürsel’e bağlanması gerektiğini söyledim. Genel Müdür, Altınova İlçe statüsünde kalarak çıkartılacak yeni bir kararname ile belde ve köyler tekrar Karamürsel’e bağlanabilir,dedi.”
Hakan Ayan: Komple Yalova’ya bağlanma teklifi gelirse ret edeceğiz.
Özcan Özalgın: O tartışılır. Ben o konuda halkın önüne sandık konulmasını isterim.
Karar: 29.06.1998 Perşembe günkü mitingde, komite adına konuşmayı Tarık Bağdat’ın yapmasına...
04 Temmuz 1995 Salı Günü Karamürsel Belediyesinde Yapılan Toplantının Özeti
29.06.1998 tarihli miting hakkında yapılan görüşmelerden sonra Özcan Özalgın söz aldı:
- Ankara’da milletvekillerimizle, İç işleri Bakanımızla konuştuk. Bakan, sayın Başbakanın “meseleyi halledin” talimatı verdiğini söyledi. İki çözüm olduğu ortaya çıktı.
1- Referandum...Bu, uzun süren bir olay. Referandum olsa bile son tasarruf Bakanlığın.
2- TBMM’e kanun teklifi sunmak. İstenirse 10 günde teklif genel kurula inebilir. TBMM başkanı sayın Hüsamettin Cindoruk ile telefonla görüştük.
En olumlu sinyali Kırkpınar da aldık. Sayın Cumhurbaşkanı’na meseleyi anlatma fırsatı buldum. “Sabredin” dedi. Başpehlivanlık ödül töreninde de orada bulunan hemşehrilerimizin sabırsızlığı üzerine: “Tamam, tamam,çocuklar” dedi.
Hazırladığımız pankartı, Edirne emniyet müdürü almış,Edirne Belediye Başkanı ile görüştüm. “Yanlış anlaşılır” dedi. Bende:”Ahmet Taşçı birinci olursa, bunu boykot edeceğiz” dedim. Edirne Valisi beni çağırdı, yardımcı olmaya çalıştı. Cumhurbaşkanımız pankart olayını duymuş, “Açsınlar” demiş. Vali bana saha dışında pankartı kendisinin astıracağını söyledi.
Cumhurbaşkanı’nı uğurlamaya çıktık. Dışarıda pankartı gördü, bizim Karamürsellilere “Ne istiyorsunuz?”diye sordu. Karamürselliler hep birlikte. “Karamürsel’i geri istiyoruz.”dediler. Cumhurbaşkanımız. “Tamam çocuklar olacak” diye karşılık verdi.
Eylemlere Ankara’dan sonuç alana kadar ara vermekten yanayım. Ancak gündemde tutalım. Yukarısı ile ipleri koparmayalım. 15 güne bunu sığdırmaya çalışalım. Bu iş olacak düşüncesi bende mevcut.
Görüşmeler sonunda aşağıdaki kararlar alındı:
1- Basın kuruluşlarına teşekkür ziyareti yapılmasına
2- Ankara’daki gelişmelerin yakından izlenmesine
3- Eylemlere şimdilik ara verilmesine.